Kıbrıs Türkçesi
Kıbrıs Türkçesi veya
Kıbrıs ağzı,
Kıbrıs'ta, daha ziyade yerli
Kıbrıs Türklerinin konuştuğu,
Türkiye Türkçesi ağzıdır. Türkiye'nin
Taşeli yöresi ağzıyla (
Alanya -
Anamur -
Aydıncık) benzerlik gösterir.
Kıbrıs Türkçesi, bir yazı dili değildir. Bu ağız bölgesinin konuşurları olan Kıbrıs Türkleri, Türkiye Türkçesi yazı dilini, her türlü yazışmada standart dil olarak kullanırlar. Bir ağız olarak sistematik yapısı olmadığı için kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişiklikler gösterebilmektedir. Bu durum, ağız olması ile ilgilidir. Örneğin
Baf yöresi,
Karpaz yöresi gibi bölgesel söyleyişlerde farklılıklar olabilmektedir.
Dilbilgisi yapısında ve kelimelerin telaffuzunda sanıldığı gibi
İngilizceden değil,
Rumcadan etkilendiği belirgin olarak görülmektedir.[
kaynak belirtilmeli] Birçok Türkiye Türkçesi ağzında olduğu gibi, Kıbrıs ağızlarında da uzun sesler taşıyan
Arapça kökenli sözlerdeki bu sesler kısa olarak telaffuz edilir.
Kıbrıs ağızlarıyla ilgili ilk bilimsel çalışma
Hasan Eren’in 1963 yılındaki bildirisidir.
[2] Eren 1959 yılında adada yapmış olduğu üç aylık bir araştırma gezisi sırasında bazı köylerden derlediği malzeme yardımıyla Kıbrıs ağzının kökeni meselesini ele almıştır. Eren’in görüşüne göre Kıbrıs ağzının oluşumunda önce Konya ve yöresi, sonra da Antalya, İçel, Alanya gibi yerlerden yapılan göçler rol oynamıştır. Bu durum, adanın fethinden sonra Kıbrıs’a gönderilen Türk nüfus hakkındaki tarihi belgelerle de örtüşür.
[3]