Bilgilendirme Foruma giriş veya şifre ile ilgili sorun yaşayanlar [email protected] adresine sorunu anlatarak mail atabilirsiniz.

Forum-Bahis Şiir Köşesi

Beeinvaan

Hₑₚ ₖₐybₑdₑₙ ᵤ̈zgᵤ̈ₙ ₐdₐₘ
Aktif Üye
Ayrıcalıklı Üye
Yeni Üye
TC Onaylı
8,064
5,356
113
Çalıştım ve çalıştım borcum vardı çalıştım
Bak kumara alıştım bu sistem manyak etti
Dostlarım beni s*kt*r etti, kendimlede barıştım
Öyle böyle sakındıklarımdan, öyle fazla kırıldım
Bitmiyecek bu takıntım ve son paramıda piç ettim
A**na koydum gençliğin ve geçti gitti diyemedim
Bak bu suskunluk dilimi sarhoş etti
Alıştım kaybetmek benim için artık zevk işi
Bi s*kt*r*p gidip uzaklaşmam gerekli burdan
Yorgun bu ruh bak ölünce nolcak
Kafamda sorular varken yürümekde zor olcak
İşte bunlar gerçekler nereye kadar korkarak
Geçmişimdeki salak çocukda bazen çıkar ortaya
Konuş veya konuşma bi karar ver ama sonuçta
Geleceğini bilemiyorsun geçmişinden korkuyorsun
Ve sen sustukça onlara onurunu vuruyorsun
 

Muroo1988

Tanınmış üye
Aktif Üye
Ayrıcalıklı Üye
TC Onaylı
50,210
23,573
113
fezayı bağlayarak yorgun kanatlarına
bir güvercin uçurup kıtalar arasından
çağırdın beni
geçerek birer birer sürgün kanyonlarını
derbeder koşup geldim ışıldayan tahtına
yarım koyup bir bardak kurşun rengi çayımı
yıkarak yalnızlığa kurduğum sarayımı
yetim çığlıklarımı duyurmak üzre sana
koşup geldim; iliştir beni memnu bahtına
adını söylemek istemiyorum
her hecesi amansız bir kor dudaklarımda
her harfine yıllardır şimşeklerle yarıştım
zindanlara karıştım, ölümlerle tanıştım
adını söylemek istemiyorum
rüveyda dediğim zaman
anla ki, senin için yürüyor kelimeler
çığlığımın atardamarlarından
hangi yıldızdır bilmem, gözlerin
kayar da üzerime rüveyda
önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime
sonra açılır önümde ıstırab vadileri
silik renkleriyle adımlarıma
çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir
hayalin bittiği menfeze doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru
Uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair
yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda
oysa rüveyda
baştanbaşa ben
kevser akan, gül kokan bir kalbin filiziyim.kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden
bir anlatsam nasıl utandığımı
bir doğrulsam eğildiğim yerlerden
ağarır tanyeri nilüferlerin
alaca bir at koşar içimde
ezer toynakları ile anılarımı
sular köpürmemeliydi rüveyda
kırılmamalıydı ıslak dalları hasret selvilerinin
ben zehire alışkınım, şerbete değil
rüyalar nefret eder avare duruşumdan
kabuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde
sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber
ben her gece bir Mehdi türküsüyle çilekeş
yargılamak için zeval kayıtlarını
inkılab bekliyorum
hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin
uzanır da gönlüme rüveyda
derinden bir ok saplanır bağrıma
beynimi çağıran bir sese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru
varlığın cinayettir memleketimde işlenen
akıtır kanını en asil pehlivanların
yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi
varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın
artık eskisi gibi bakamıyorsun
göklerinde bir belkıs otururdu rüveyda
binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin
güneş bir anne gibi dururdu başucunda
artık dokunamıyor kakülün bulutlara
karalara bürünmüş saçlarında dolunay
ben bu kadar zulme layık mıyım rüveyda
hangi ressamı vurur bilmem, endamın
sarar da benliğimi
ben beni tanımam kaldırımlarda
kafesleri yutan kafese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru kırmızı bir kurdela bağlayarak alnına
duydun mu orkideye dua eden birini
bu ısmarlama yüzler yok mu rüveyda
bu yapmacık bebekler
gözyaşı akıtırken gülenler yok mu
beni kahrediyor geceler boyu
hangi çağın gelişidir bilmem, gülüşün
soluk bir dünyanın mezarlarına
gömerek gurbetimi
kapadı karanlığa Yesrip, kapılarını
meydan okuyuşun çağın ordularına
bilmem hangi mevsimin başlangıcıdır
doruklardan öte hevese doğru
alaca bir at koşar içimde
zamansız, mekansız nefese doğru
yasını tutuyorum kararttığım düşlerin
yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda
amansız bir ütopya üfleyen pencereler
lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi
önümde, haksızlığın hesaba çekildiği
hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer
arkamda, kare kare ömrümü belirleyen
hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler
söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle
rüveyda, seziyorum; tahammülün kalmadı
ama dur, boşaltayım bütün çığlıklarımı
asırlardır köhne barınaklarda
küflenen, çürüyen çığlıklarımı
at vuruldu; içim paramparça rüveyda
gölgelerin ardına sakladım kusurumu
sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin
ben burda damla damla eriyip akıyorum
yine de, çiğnetemem kimseye gururumu
istenmediğim yeri sessizce terkederim
hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu
mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim
Bir şiirimiz eksikti o da tam oldu
 

medoline

Eskiler eskiden güzeldi.
Aktif Üye
Ayrıcalıklı Üye
Yeni Üye
TC Onaylı
1,070
970
113
komşu kızı kardeştir maxwin dede kalleştir 🥷🏻
 

mkdrn34

Tanınmış üye
Aktif Üye
Ayrıcalıklı Üye
Yeni Üye
TC Onaylı
1,059
478
83
suya attım bir taş
çıkardı bir ses faş faş
birisi kafama vurunca
gözümden geliyor yaş

hüsniye hüsniye
beni döndürdün deliye
istersen sor beni veliye
diyecek ki hüsnü 12'de binecek gemiye
 

medoline

Eskiler eskiden güzeldi.
Aktif Üye
Ayrıcalıklı Üye
Yeni Üye
TC Onaylı
1,070
970
113
suya attım bir taş
çıkardı bir ses faş faş
birisi kafama vurunca
gözümden geliyor yaş

hüsniye hüsniye
beni döndürdün deliye
istersen sor beni veliye
diyecek ki hüsnü 12'de binecek gemiye
Yaratıcı kspamslakzk
 
Üst